8 Aralık 2013 Pazar

Küllerinden Dogan Bir Takım : Borussia Dortmund ...


Düstükleri yerden efsanevi sekilde ayaga kalkan bir takımın bir ekolün hikayesini anlatmaya calısıcam  bugun sizlere ,şu sıralar  herkesin dilinde  Borussia Dortmund'un basarısı fakat bugunlere gelinirken neler yasandı neler işte detaylar ;

Borussia Dortmund Almanyanın tartısmasız en iyi üç klubunden biri Bayern Munihin karsında durabilen bir ekol borrusia nın tarihsel yonune pek girmek istemiyorum burda benım ilgimi ceken yasadıkları yasattıkları "Feda" ile cıkılan yolda ulasılan zaferler ... evet biz beşiktaşlıların gecen sene dilimizden dusurmedigimiz bir sozcuk " FEDA"...Feda olayının ne oldugu nasıl olabileceginin kanıtını dortmund yasattı herkese aslında , oyuzden konuya baslamak icin 1997 senesine gidiyoruz ...

1997 yılının mayıs ayında Borussia Dortmund italyan devi Juventus ile ezeli rakibi Bayern Munihin stadı olan  munih olimpiyat stadında sampiyonlar ligi final macına kozlarını paylasmıstı ...Haliyle bayern munih belki birazda schalke taraftarları haric tum almanya dortmund ekibinin kazanmasını istiyordu ,ozamanlar bayern munihin menajerligini yapan şimdiki baskanı Uli Hoeness'in juventusun golunde bir juventus taraftarı gibi sevindigi hala hafızalardaki yerini korurken .herseye ragmen dortmund sampiyonluga ulasmayı basarmıs ezeli rakibinin stadında kupayı almıs munih sehrinde sampiyonluk turları atmıs tarihinin en buyuk zaferini elde etmeyi basarmıstı ...

28 mayıs 1997 tüm dunyaya ders olması gereken hikaye işte  bu tarihte baslıyordu...Avrupanın en buyuk kupasını muzelerine gotururken kasalarından sadece 1.8 milyon euro transfer harcaması cıkmıstı...sadece bir kupadan daha fazlasıydı Borusssia Dortmund icin altyapı sayesinde kupalara ambargo koyan bir takım haline donusmuslerdi ...

fakat o gunler cabuk gecti ,kendi cıkarttıkları yıldızları ellerinde tutamamaya basladılar ki bu durum  dortmundun mihenk taşlarının yerinden oynaması demekti omurgası bir bir eksilerek bozuluyordu bir sene sonra transfere tam 75 milyon Euro para harcayıp gereksiz isimleri kadrosuna katan dortmund ekibi istedigi oyunu bir turlu oynayamıyor transferlere bir yenısı bir yenısı bir yenısı daha eklenıyordu ...aynı yıldırım demiroren yonetimindeki beşiktas gibi Borussia dortmundun bir kere ritmi bozulmustu son buhrandan once taraftarların sevindigi yıl 2001 yılıydı ligde Leverkuse'ın 1 puan onunde sampiyon olunmus avrupanın 2 numaralı kupasın olan uefa kupasında ise finale cıkılılmıstı...işte kara bulutlar bugunden sonra dortmund bolgesinde daha cok gorunmeye baslayacaktı ...

Harcanan paraların sponsorluk anlasmaları ve sportif basarı sayesinde geri gelegegini dusunen Borussia Dortmund yonetimi aradıklarını bulamıyor ve 2002'de başlayan  kriz giderek  buyuyordu ... Tehlike çanlarının çalmasına ragmen akıllanmayan yonetim o donemde 15 milyon euro'ya evanilson , 8 milyon euro ya frings 'i renklerine baglayıp bu kotu gidişatı dahada hızlandırıyordu ... Bu kotu gidişatta stadını satmak zorunda kalan dortmund neredeyse 190 milyon euroluk borcla iflas noktasına  geliyordu ... İşin icinden cıkılmaz hale gelince baskan yonetim kurulu menarjerleri ile birlikte toptan istifa etmek zorunda kalıyorlardı dortmund taraftarları ise 8 yıl once zafer sarhoslugu yasarken 8 yıl sonra haber bultenlerinde iflas eden takımın taraftarları olarak uzuntu icindeydiler ... karabulutlar dortmund sehrinin ustunu tamamen kaplamıstı artık ...

Dortmund cok zor gunler geciriyordu artık lisans cıkartamama durumuna kadar dusmuslerdi 97 deki finalde juventusu destekleyen munihin menajeri Uli Hoeness 2005 de Borussia dortmunda yardım elini uzatan ilk isim oldu ve faizsiz kosulsuz 2 milyon euro luk bir yardımı  ile dortmund o gunlerde lisans iptalinde kurtulmustu...


Hans Joachim Watzke


Reinhard Rauball borussia Dortmundun yeni baskanlıgına secilmişti ilk hamlesi ise Hans Joachim Watzke'yi futbolun basına getirmesi olmustu ...Bu karardan sonra dortmund'da hic birsey eskisi gibi olmıyacaktı olmadıda zaten ...Watzke teşhisi koymustu radikal kararlar almaya baslamıstı ilk acıklaması ise : Küçülüyoruz...

vee dediklerini de yaptılar mali tablo yavas yavas duzeliyordu temlikler bir bir kalkıyordu fakat dortmund gibi bir takım ligi 13. 9. 6. sırada bitirmesi kabul edilemez bir durumdu bu yuzden thomas doll ile yollarını ayıran yonetim yerine mainz'da muthiş işler basaran  futbol akademisi mezunu Jurgen Kloop ile anlasmaya vardı ...2013 yılındaki basarının temelleri 2008 yılında atılmaya baslanmıstı...Jurgen kloop ve ekibi Hans Joachim Watzke ile birlesip bir fikir ortaya attılar ,bir plan,bir program yaptılar ...kagıt ustunde bu planları yapmak kolaydı fakat bunu uygulamaya gecirmek ise gercekten zordu hemde cok zor...

Jurgen Klopp


klubu mali acıdan duzluge cıkaran watzke artık sportif basarının gelmesi gerektiginin farkındaydı ve uygulamaya gecti ...klopp ile muthiş bir kontak kurup işe basladılar...


Jurgen klopp goreve gelir gelmez teşhisi koyup takımın kimligini bastan asagı degiştirme kararı aldı adeta takımın icini bosalttı ...Robet Kovac , mladen petric , steven pienaar gibi  yıldız gorunumundeki iş yapmayan yuksek ucrette ne kadar futbolcu varsa hepsini teker teker gonderdi ...

fakat klopp'un elinde sihirli degnek yoktu tabi ,düşük maliyetli genc yetenekleri klube kazandırmaya basladı o donemde odenen en yuksek bonservis ucreti 4.5 milyon euro ile subotic'e aitti eski takımı mainz'dan getirmişti ...ardından bu tarz transferler devam etti 2 milyona santana ,schmelzer bedelsiz gelmişti ..dortmund kloop'un geldigi  ilk sezonu 6.sırada tamamlamıstı ama taraftarların ınancı tamdı biliyorlardı basarının gelecegini sonuclar umurlarında bile degildi ...bir sonraki sezonda yani 2009-2010 sezonunda  da aynı sekilde düşük maliyetli transfer poitikası devam etti 4.2 milyon euro ya barrios ve hummels o sezonun dortmund adına en maliyetli isimleri oldu ...1.5 milyon euro' ya lass bendler ile anlasıldı altyapıdan ilkay ve gotze ise a takıma goz kırpıyordu ...o sezonda da dortmund basaıyı saglayamamıstı bu sefer bir basamak yukselerek ligi 5. sırada tamamladılar ...



vee artık bu kadar cefa cekildikten sonra basarı gelmesi lazımdı ...2010 -2011 sezonu dogru proje ve dogru yonetimle basarının gelebilecegini tum dunyaya gosterdigi bir sezon oldu ...kullerinden dogan dortmund yine aynı politikayı izleyerek o donemdeki en yuksek maliyetini 4.75 milyon euro ile Robert Lewandowksi den yana kullandı , japonyadan kimsenın tanımadıgı bilmedigi shinji kagawa 350 bin euro yetiştirme bedeli ile dortmundun yolunu tutmustu 2 sezon sonra o kagawa 22 milyon euro karsılıgında manchester united'a transfer oldu ...nuri şahin gelişimini tamamladı ,mario gotze alman futbolunun messi si olarak lanse edilerek paf takımdan A takıma cıkartıldı artık taslar yerli yerine oturmustu ...veee şampiyonluk sonunda geldi bayern munihe 10 bayern leverkusen'e ise 7 puan fark atarak liderligini ilan etti sarı siyahlı ekip ...bu şampiyonluk bir şampiyonluktan cok daha fazlasıydı ,bu inancın sabrın dogru yapılanmanın oduluydu...

bir sonraki sezon kloop ve ekibinin işi daha da zordu bu basarının tesadufen gelmedigini herkese gostermeleri gerekecekti ,fakat sezona bir suprizle basladılar 10 milyon euro karsılıgında nuri şahin real madrid'in yolunu tutmustu sampiyon sezonun en degerli oyuncusu secilen Nuri Şahin'in ayrılısı bi cok kişiye gore dortmund'un sisteminin cokusu demekti fakat kloop kimsenın goremedigi isimleri onceden gormesiyle mushur olmus bir teknık adam ayrıca  cok zeki bir isim oldugunu bir kez daha gosterdi İlkay Gundogan ve Perisic takıma monte edildi ilk baslarda herkesin bir tereddutu vardı fakat zaman gectikce takım daha savascı daha tempolu oynamaya alıstı...Dortmund bu sezonda basarısının tesaduf olmadıgı gostererek 81 puanla rekor kırarak sampiyonlugunu ilan etti ...ardından almanya lig kupası finalinde bayern munihe 5 gol atarak kupanın sahibi oldu ...

Almanya'da işlem tamamdı şimdi sıra Avrupaya gelmişti... dortmund 2012-2013 sezonunun basında politkasını bir seferligine bozarak Marco Reus'u 17 milyon euro yaa transfer etti artık hedef sampiyonlar ligi sampiyonluguydu ...lig ikinci plana atıldı dortmund'da ...Bu iki sene icinde Bayern munih adeta ligden silinmişti 2012-2013 sezonu basında jupp heynckes ve ekibi işin ciddiyetinin farkına vardılar işleri cok zordu hatasız oynamaları gerekliydi ve onlarda oyle yaptılar bayern munihi o sene kimse tutamıyordu barcelona real madrid bile karsılarında duramıyordu ki dortmund'da duramadı ...

Dortmund'un hedefi avrupa demişti ölum grubuna dusmusleridi o grubu lider tamamladılar ,ardından schaktar,malaga ve real madridi saf dısı bırakıp 16 yıl sonra tekrardan sampiyonlar ligi finalindeydiler ...Rakipleri ise durdurulamayan ezeli rakibi Bayern Munih'ti...

ardından maclar devam ederken mario gotze'nın 39 milyon euro karsılıgında bayern munihe transfer oldugu haberleri donmeye baslandı herkes soktaydı işin dogrulugu her iki takımdan da onaylanmıstı ...yarı final macı oncesi gotze westfallen'e polis kontrolu ile gelebilmişti...kloop acıklama bile yapmıyordu cok sinirliydi dortmund'a ancak bu sekilde bir kotuluk yapılabilirdi ve onuda altyapısından yetiştigi gotze yapmıstı ...final macında sakatlıgı yuzunden oynayamayan gotze boylece finalde kim kazansa evinecek bir isim haline donmustu ...



vee beklenen mac baslamıstı tecrubeli bir takımdı bayern munih tecrubesinı ortaya koydu dortmund bildigimiz gibiydi 45 ile 70 arası baskıyı arttırdı cok iyi oynamaya basladı fakat son dakikalarda sahneye cıkan Arjen Robben dortmund'un hayallerini bitiren golu atıı ve dortmund'lu taraftarlar ruyadan boylece uyanmıs oldu ...

bugunlere geldigimizde ise dortmund tam istedigi seviyede degil ama yinede potansiyeli cok yuksek bir takım tek sorunu artık rakipleri dortmund'u cozmeye baslamıs olmaları artık taktiksel manada bir kac degişiklige gitmeleri sart gozukuyor...watzke'nın yaptıgı acıklama ise artık transferde pahalı raflara bakabilecek seviyeye geldikleri yonunde bakalım ilerleyen gunler neler gosterir bilinmez ama 17 yıllık bu hikaye uzerine cok sey yazılır cok sey soylenır ...










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder